11 Ekim 2014 Cumartesi

EĞİTİM ŞART

Eğitim şart! Daha da önemlisi eğitimi belgelendirmek şart(!)
Ülkemizde eğitim yaşı benim dahil olduğum eğitim sisteminde 6 idi, bu yaşta tabiri caizse yürüyerek başlamıştım kariyer basamaklarını tırmanmaya fakat şimdilerde daha da aşağı çekilmiş olduğunu, 4 yaşında emeklemeye başlatıldığını gözlemliyoruz çocukların bu yolda. Küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye ve eğitilmeye başlıyoruz normal olarak, en büyük çabamız birey olarak bildiğimizi ve son olarak o işin ehli olduğumuzu kanıtlayan kağıt parçaları. Bir şeyde iyi olduğumuzu, o yönde öğrenim gördüğümüzü veya buna dair şu veya bu tecrübelere sahip olduğumuzu kanıtlamamız için kağıt müsvettelerine ihtiyacımız var, bu dönemde o müsvette dediğimiz kağıt parçaları hayli önemli, bu dönem müsvettelerin dönemi!
Büyüklerimizin hep ağzındadır ''Ah evladım, şimdi dört yıllık bir fakülte bitirmekle bir şey olmuyor. Ne var onda, bak her yer üniversite mezunu.'' lafı, çok da doğrudur. Şimdilerde baktığımızda üniversite okumak o diplomaya sahip olmak, 4 yıldır bir şey üzerine ya da pek çok şey üzerine eğitim gördüğünüzü belgelemek yeterli değil. Ne tuhaf, halbuki sahip olduğunuz o diplomaların duvarda nereye asılacağına kadar detaylı belgeler var fakat duvarda asılacağı yer mühim olan o belge sizi iş sahibi yapamıyor. Şimdi eğitim sistemini suçlayıp bir kenara çekilmeyi, kaşlarımı kaldırıp kafamı ritmik şekilde sallayıp bu işten sıyrılmak isterdim, üniversitede bunu da öğrettiler çünkü bize. Evet, nice üniversite mezunu gençler işsiz kalıyor, ve nice o değerli diplomaya sahip olamayanlar onlardan çok daha iyi şartlarda hayat sürüyor.
Geçmişle kıyaslayacak olursak, geçmişte insanlar diplomalara sahip değil, bilgi elbette var fakat bir sınıfta ezberler üzerine dayatılmış değil, çırak-usta usulu. şimdi bunu oldukça derin bir tartışma esnasında söylesem şüphesiz hepimizin gözleri büyüyecektir ''Aman, yahu sen hangi döemde yaşıyorsun?''. Önceden bu işlerin hususi okulları olmadığından bu yönde eğilimi olanlar bu işte usta olanların yanında öğrenim görmeye başlar sonra nice cevherler çıkarmış ve onlar bunları kanıtlayan belgelere değil eserlere sahipmişler. Mühim olan diploma sahibi olmak değil, mühim olan diplomayı bir araç olarak görmek asıl işi yine kendinde bitirmektir. Bu yönde hem zihinlerimizi hem eğitim sistemimizin meslek ile ne kadra içli dışlı olduğunu, o yönde meslek sahibi olmak isteyen adayların uygulama safhasında ne kadar bulunduklarını irdelemek gerekir. Meslekler daha detaylı ve uygulama sahalarında tanıtılmalı, her meslek özendirilmeli ve meslek alanlarına özendirilmeli, öğrencilerin bilgi seviyesi ve bu konudaki fikirleri hakkında bilgi sahibi olunmalı, diplomalar ile göz boyanmayıp en iyisi olma fikri aşılanmalı. Bu irdelemeler yapılmadığı sürece dönem de biz de müsvettelerin ötesine geçemeyiz!